Yönetimde bulunan kişilerin ve ailelerinin barındığı ihtişamlı mekanlardır saraylar. Bildiğimiz üzere Osmanlı saltanat sürdüğü dönem boyunca muazzam saraylara imza atmıştır. Osmanlı' da yönetim saraydan yönlendiriliyordu ve bu sayede yönetim tek merkezde toplanıyordu.
Osmanlı saraylarından en eski örnek Bursa'da Orhan Bey zamanında inşa edilen Bey Sarayı'dır. Günümüze hiçbir kalıntısı kalmamış olan bu saray, daha o dönemde
Osmanlı sultanlarına henüz "Bey" dendiği için bu adla anılmaktadır.
Edirne Sarayı
Babussaade (Saadet Kapısı)
Edirne'deki Osmanlı saraylarından biridir. İstanbul’daki Topkapı Sarayı’ndan sonra Osmanlı’nın en büyük sarayı idi. Günümüze yalnızca çok küçük bir kısmı ulaşabilmiştir. Yapımına II. Murat döneminde başlanmış, Fatih Sultan Mehmet zamanında Mimar Şehabettin’e tamamlattırılmıştır. En görkemli zamanı, padişah IV. Mehmed'in saltanatlığında yaşandı. Bu devirde içine yeni köşk, oda, kasr, çeşme ve havuzlar yapıldı. Saraya gidip kalmış Osmanlı padişahları arasında Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, I. Ahmed, IV. Mehmed, II. Ahmed, II. Mustafa, III. Ahmet bulunur. 22 Ağustos 1829'da Rusların kente girip, şehri terk ettikleri tarih olan 14 Eylül 1829’a kadar geçen süre içinde sarayda büyük bir yıkım yaşandı. 1878’deki 93 Harbi sırasında ise Rusların Edirne'yi işgal edeceği haberi üzerine valinin emri ile sarayın yakınında bulunan cephaneliğin Rusların eline geçmesin diye ateşlenmesi üzerine saray ortadan kalktı.
Eski Saray
Eski Sarayda yaşayan kalabalık bir saray mensubu bulunuyordu. Eski Saray 1541 yılında yanınca burada yaşayan harem halkı Topkapı Sarayı’na taşınmıştır. Bundan sonra da Eski Saray gözden düşmüş, yaşlanmış, cariyelerin yanı sıra ölen padişahın annesi, kadınları ve kızları yaşamaya başlamıştır. Burada yaşayan Kadınefendi’lerin erkek çocuklarından birisi Osmanlı tahtına çıktığında burada yaşayan padişah annesi de Valide Sultan olarak Topkapı Sarayı’na dönerdi.
Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve veziri olan Pargalı Damat İbrahim Paşa’ya ait Sultanahmet Meydanı’nda bulunan bir yapıdır.Daha önceden At Meydanı Sarayı olarak bilinen saray İbrahim Paşa’nın Kanuni’nin kız kardeşiyle evlenmesinden sonra kendi adını almıştır.Sarayın yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir.ancak II.Bayezid döneminde yapıldığı söylenmektedir.Topkapı sarayından daha görkemli olduğu yazılmıştır.Hatta Paşa’nın oğlu’nun düğünü görkemli olunca Kanuni Sultan Süleyman kendi oğullarının düğününü gölgede bırakan bu törene pek içerlemiş. İbrahim Paşa durumu şöyle toparlamış: “Sizin düğününüze ben davetliydim, benimkineyse siz... Bu düğünün ihtişamı misafirinden, yani sizden kaynaklanıyor.”
Topkapı Sarayı
Şüphesiz Osmanlıda en ihtişamlı dönemler Topkapı Sarayında yaşanmıştır.600 yıllık imparatorlukta 400 yıl şahitlik yapmış bu saray İstanbul Sarayburnu’nda 1478’de Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.Saray Sultan Abdülmecit zamanına kadar kullanılmıştır.Saray halkı Abdülmecid’in yaptırdığı Dolmabahçe Sarayında hüküm sürmüşlerdir.Ancak hiçbir zaman önemini kaybetmemiştir.Kabeden getirilen kutsal emanetler bayramlarda padişah tarafından ziyaret edilirdi.Günümüzde müze halinde ziyaretçilere açıktır.
İshak Paşa Sarayı
İshak Paşa Sarayı'nın yapımına 1685'de Doğubeyazıt Sancak Beyi olan Çolak Abdi Paşa tarafından başlatılmış ve saray onun oğlu Çıldır Valisi İshak Paşa ve torunu Mehmet Paşa tarafından 1784'te bitirilmiştir. Bu saray dünyanın ilk kalorifer tesisatı döşenen sarayıdır. Cami’nin kubbeleri Türkistan kubbeleri gibi olan saray Topkapı Sarayı'nı andırır; kapıları ise Selçuklu stilindedir. İshak Paşa Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Lâle Devri'ndeki son büyük anıt yapısıdır.
Hıdiva Sarayı
Tarihi kaynaklara göre, bugün ki bina aynı yerde yapılmış üçüncü binadır. İlk yapı, Sultan III. Ahmed'in Kadıaskerlerinden Dürrizade Arif Efendi'nin yaşadığı, Lale Devri'nin ünlü yapılarındandı. İkinci yapı ahşap bir bina olan Halilpaşazade Arif Efendi Yalısı'dır.
Yazan--> Ahmet TUNCEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder