20 Aralık 2015 Pazar

2015 Yılında Türkiye’den En Önemli 10 Arkeolojik Keşif

1-Mersin’deki Olba Antik Kenti’nde Bulunan 1800 Yıllık Mozaik

Mersin’in Silifke İlçesi’nde bulunan Olba Antik Kenti’nde üç portreden ve pelerinli melekten oluşan mozaik bulundu. Yapımında kullanılan tessera büyüklükleri 1 cm.’den az olduğu için son derece ince ve özenli bir yapı gösteren ve yaklaşık 35 metrekare büyüklüğünde olan mozaik; çok sayıda renkli taş ve cam tessera sayesinde renkli, ince ve gösterişli bir görüntü barındırıyor.


İki farklı pano ve bunları birbirinden ayıran baklava dilimi motiflerinden oluşan mozaiğin panolarından birinde, geometrik bezemeler arasında birer kadın ve ortada bir erkek olmak üzere toplam üç portre yer alırken, portrelerin Yunanca yazıtlar uyarınca, Tryphe, Bios ve Lucia (?) olarak tanımlandığı ve yaşamı, lüksü sembolize ettikleri belirtiliyor. Diğer panoda ise, beş tabloda kanatlı ve pelerinli melek  tasviri görülüyor.

İlk belirlemelere göre MS. 2. yüzyıl sonları ile 3. yüzyılın ilk yarısı arasındaki döneme tarihlenen mozaik ile ilgili restorasyon ve konservasyon çalışmaları devam ediyor.

2- İzmir’de Bulunan Atinalılar ile Spartalıların Savaştığı Antik Ada

3- Aşıklı Höyük’te Bulunan 10.000 Yıllık Hasır

4- Aslantepe’de Bulunan 5000 Yıllık Kerpiç Taht

5- Hatay’da Bulunan 1500 Yıllık Kutsal Havariler Kilisesi 

6- Kapadokya’da Bulunan Devasa Antik Yeraltı Şehri

7- Ani Ören Yeri’nde Bulunan Tarih Öncesi Kaya Resimleri

8- Perge’de 34 Yıl Sonra Bulunan Telesphoros Heykelinin Başı

9- Çayönü ve Çatalhöyük’te Bulunan En Eski Balmumu Kalıntıları

10- İstiklal Caddesi’nde Bulunan Bizans Nekropolü

Daha fazla bilgi için >> arkeofili.com


20 Mart 2015 Cuma

Cervantes'in Mezarı



Manastırda Bulunan İskeletin Don Kişot’un Yazarı Cervantes Olduğu Kesinleşti

Cervantes’in mezarı 400 yıl sonra İspanya’nın Madrid şehrinde bulunan Trinitarian Manastırı’nda ortaya çıkarıldı. Mezarda Cervantes’in yanı sıra karısının ve onunla birlikte gömüldüğü kayda düşülmüş kişilerin de kalıntılarına ulaşıldı.



Don Kişot’un yazarı olan ve modern romancılığın kurucusu olarak kabul edilen Cervantes, 1616 yılında şeker hastalığından öldü. Fakat naaşın bulunduğu kilise, 17.yy’da inşa edildi ve naaş sonradan buraya nakledildi.

Mezarın yerini tespit etmek için 30 araştırmacı kızıl ötesi kameralar, üç boyutlu tarama cihazları ve radarlar kullanıldı.  Arkeologlar Ocak ayında bir duvar ardında bulunan 33 oyuktan birinde üzerinde MC yazan tabut bulmuşlardı.



     Adlı Tıp Uzmanı Almudena Garcia Rubio, “ Bulunan kemikler çok kötü olduğu için Cervantes’in kemiklerini ayırmak zor görünüyor fakat tarihi kayıtlara göre bulunan kemiklerin Cervantes ve arkadaşlarına ait olduğundan eminiz” açıklamasında bulundu.

     Kalıntıların incelenmesinde yardımcı olan jeo-radar uzmanı Luis Aval, Cervantes’in anısına saygı gösterdiklerini ve dolayısıyla yeni bir mezarın inşasından sonra, düzenlenen bir törenle tekrar bu manastıra gömüleceğini belirtti. Mezar gelecek yıl, ziyaretçilere açılacak.



Cervantes’in Hayatı

     Yapılan keşfe büyük ilgi gösteren Madrid Belediyesi, Sanat, Spor ve Turizm Dairesi Başkanı Pedro Corral ise “Cervantes’in hayatı yoksullukla son buldu. Savaşta yara almış bir gaziydi o. Belki de birçok kişi, bu çalışma sayesinde Cervantes’i yeniden keşfedecek” açıklamasıyla yapılan keşiften büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.

     Cervantes’in hayatı denildiği gibi yoksullukla ve savaşla geçti. Cervantes, 1571’de İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlılara karşı İspanya safında savaştı. Savaşta iki kez göğsünden yaralandı ve bir elini kaybetti. Savaş sonunda Osmanlı tarafından esir alındı ve Cezayir’de 1577-1580 yıllarında arasında esir hayatı yaşadı. 4 kez kaçma girişiminde bulundu ve başarısız oldu. Daha sonra Cezayir’de dolandırıcılıkla suçlandı ve hapse atıldı. Hapiste de Don Kişot’u kaleme aldı.
Don Kişot'un orijinal metni




8 Mart 2015 Pazar

Orient's Erwachen (Doğunun Uyanışı)






     Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı Devleti'ni kendi yanında savaşa dahil etmek için Heinz Kenue'ye tasarlattıkları propaganda afişi. 1914