25 Haziran 2013 Salı

Barbaros Hayreddin Paşa'nın Sancağı






   


     Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan mübarek sancağının en üstünde نصرا من الله ففتح قريب فبشر المؤمنين يامحمد «Nasr'un minallahi ve fethun kariybun ve beşşiril mü'mi-niyne» "Allah'tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü'minlere müjde ver" (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır.


Hilal İçi Dört İsim : Hilal  islamin sembolüdür içlerinde yazan arapça isimler ise dört halifeye ( Ebu Bekir , Ömer , Ali , Osman ) aittir.

Beyaz El ( Pençe-i al-i aba ): Sancakdaki beyaz el “pençe-i al-i aba“dır. Yani Hazreti Muhammed (S.A.V.), kızı Hz.Fatma, damadı Hazreti Ali ve torunları Hz.Hasan, Hz.Hüseyin dahil 5 kişiye pence-i al-i aba denir. Beyaz el bu beş kişiyi belirtir. Aynı mühür, yeniçerilerin alay sancağında da mevcuttur.

Süleyman Yıldızı :  Hz. Davud’un Yıldızı veya Mühr-ü Süleyman olarak tarif edilmiştir. Genel olarak Müslüman Türkler arasında “Mühr-ü Süleyman” kabul görmüştür. Hz. Süleyman’ın Cinler ve hayvanlar ile konuşması, ve rüzgara hükmetmesi Mühr-ü Süleyman’ın Türk toplumunda sıkça motif olarak kullanılmasına gerekçe olmuştur. Barbaros Hayreddin Paşa’nın, rüzgara hükmedebilmek maksadıyla sancağına Mühr-ü Süleyman motifi nakşettirmesi bu geleneğin bir neticesidir…

 Çatallı Kılıç : Sancağın ortasındaki alâmet, diğer Türk donanma sancaklarında da yaygın olarak çeşitli şekillerde kullanılan Hz. Ali’nin kılıcı Zülfikar’dır. Hz.Ali üzerine himmet istemek ve Zülfikar'a sığınma Yeniçeri dualarında yer alır.


22 Haziran 2013 Cumartesi

İnkaların Hesap Makinesi



        İlk hesap makinesinin eski Mısır’da ve Asya’da kullanılan ‘’abakus’’ olduğu kabul edilir. Ancak Güney Amerika’da And Dağları bölgesinde ‘’kipu’’ adı verilen ve rakamları kaydetmeye yarayan bir araç geliştirilmişti. Kazılarda bulunan ilk örnekler çok eskiydi. İspanyol fatihlerinden kendi dillerinde ‘’quipu’’ diye yazdığı bu araç, sicimlerden oluşuyordu. 

      Peru’nun güneyindeki İnkalar 15. yüzyılda Güney Amerika’da dev bir imparatorluk kurdular. Kipuyu geliştirerek, önemli bir bürokratik aygıt haline getirdiler. Bürokrasi, halkı vergilendirmek, askere almak ve kontrol etmek için kipudan yararlandı. Kipu hakkındaki ilk bilgileri bir İnka kadınıyla bir İspanyolun oğlu olan ‘’ El Inca ‘’ Garcilaso de la Vega (1539- 1616) vermiştir. ‘’Kipu, düğüm, düğüm atmak ve hesap anlamına gelir çünkü düğümler her türlü hesabın yapılmasını sağlar.’’ 


     Kipu, kalın bir sicime takılan farklı renklerdeki uzun sicimlerden oluşurdu. Bu sicimlere gruplar halinde atılan düğümler çeşitli anlamlara gelirdi. Ana sicime en yakın düğümler 1000’leri ( veya sayılan şeye göre 100’leri ), daha alttakiler 100’leri (veya 10’ları) ifade ederdi. Renkler ise sayımı yapılan şeylerin veya insanların tiplerini ayırırdı. İnka bürokrasisinin en önemli kişisi olan sayım memuru ‘’kipukamayok’’ bu sayede halkı, mallarını vs. sayıp kayda geçirirdi. Garcilaso de la Vega, halkın her yıl nasıl sayıldığını anlatır: ‘’ İlk düğüme 60, ikinci düğüme 50, üçüncüye 40 yaşındakileri yerleştirirlerdi; düğümler en alttaki bebeklere kadar inerdi.’’ Böylece erkek nüfus yaş gruplarına göre 10 sınıfa ayrılırdı. Günümüzde bazı araştırmacılar, kipunun aynı zamanda bir yazı dili olduğunu öne sürüyor. Yazısı olmayan bir kültür olarak bilinen İknaların diline keçua ( quechua ) denir. Bu dille kipuları karşılaştıranlar, ortaya bir alfabe çıkartamadı. Ancak son yıllarda kipulardaki yazının, fonetik (seslere dayalı) değil ideografik ( fikir ve nesneleri sembollerle anlatan) bir yazı olduğu öne sürüldü.


Kaynak--> NTV Tarih