
Hizmet ettiği padişahın ölümünden sonra 33 yıl daha yaşayan Rızai Kadın'ın bir köşeye atılmadığı, mezarından anlaşılıyor. III. Mustafa (1717-1774) döneminde sarayda çok önemli bir yer işgal ettiğine de kuşku yok çünkü bu padişah, ilm-i nücuma(astroloji), zehir, panzehir ve macunlara duyduğu ilgiyle tanınıyor.

Bunun için kendince çareler düşündü. Bağışıklık kazanmak için, azar azar zehir kullanmaya başladı. Bir kaç kere zehirlendiği halde kurtulmayı başardı.
1757 de III.Osman ölüp Mustafa 41 yaşında tahta çıktığında, solgun benzi, durgun bakışları, bu panzehirlere bağlandı.
Tahta çıktığında bir başka sorunla daha karşılaştı. Hanedanda kendisinden başka erkek yoktu.Hatta 1728 yılından beri de hiç doğum olmamıştı. Bu durum Mustafa tahta çıktıktan sonra 8 yıl daha devam etti. Sonunda 1759 da padişahın bir çocuğu oldu. Hibetullah Sultan'ın (1759-1762) doğum şenlikleri, hanedanın bir kız evladı için yapılan en büyük şenlikti. Böyle bir ortamda, macuncu Rızai Kadın'ın haremin önemli şahsiyetlerinden biri olduğunu tahmin etmek zor değil.
Yazan--> Ayşe Nur KARA
Kaynak--> 1) Ntv Tarih
2) blog.milliyet.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder