25 Ocak 2013 Cuma

Padişahın Macuncusu Rızai Kadın




     Karacaahmet Mezarlığı'ndaki bir mezar taşı sayesinde, padişah hareminde yaşamış kadınlardan biri hakkında bilgi sahibiyiz. Taş, III. Mustafa'nın macuncusu Rızai Kadın'a ait. Kitabesinde şöyle yazıyor: '' Hüve'l-baki/ Beni kıl mağfiret ey Rabb-i Yezdan/ Bi- hakk- ı 'Arş-ı azam nur-ı Kur'an/ Gelüp kabrim ziyaret eden ihvan/ Edeler ruhuma bir Fatiha ihsan/ Merhum Büyük Sultan Mustafa/ Efendimizin macuncusu merhume/ Ve mağfure el-hace Rızai Kadın/ Ruhuna Fatiha/ Fi 3 Rebiülevvel 1222'' ( 11 Mayıs 1807)

     Hizmet ettiği padişahın ölümünden sonra 33 yıl daha yaşayan Rızai Kadın'ın bir köşeye atılmadığı, mezarından anlaşılıyor. III. Mustafa (1717-1774) döneminde sarayda çok önemli bir yer işgal ettiğine de kuşku yok çünkü bu padişah, ilm-i nücuma(astroloji), zehir, panzehir ve macunlara duyduğu ilgiyle tanınıyor.

      III. Mustafa'nın zehirlerle ilişkisi tahta çıkmadan başlamıştı. Çocukluğunu babası III. Ahmed'in saltanatında, Lale Devri ortamında geçirmiş ama 13 yaşındayken Patrona ayaklanmasıyla birlikte, babası tahttan indirilince dört kardeşiyle birlikte Topkapı Sarayı'nın şehzadeler hapishanesi olan Kafes Kasrı'na kapatılmıştı. Amcaoğulları I.Mahmud ile III.Osman saltanat sürerken, o loş bir dairede yanlızlığa gömülen Mustafa'nın en büyük korkusu zehirlenmekti. Çünkü Kafes'e kapatılan birçok şehzadeyi alenen öldürmektense zehirlenerek öldürüldüğünü ortadan kaldırıldığını çok iyi biliyordu.

      Bunun için kendince çareler düşündü. Bağışıklık kazanmak için, azar azar zehir kullanmaya başladı. Bir kaç kere zehirlendiği halde kurtulmayı başardı.
1757 de III.Osman ölüp Mustafa 41 yaşında tahta çıktığında, solgun benzi, durgun bakışları, bu panzehirlere bağlandı.

      Tahta çıktığında bir başka sorunla daha karşılaştı. Hanedanda kendisinden başka erkek yoktu.Hatta 1728 yılından beri de hiç doğum olmamıştı. Bu durum Mustafa tahta çıktıktan sonra 8 yıl daha devam etti. Sonunda 1759 da padişahın bir çocuğu oldu. Hibetullah Sultan'ın (1759-1762) doğum şenlikleri, hanedanın bir kız evladı için yapılan en büyük şenlikti. Böyle bir ortamda, macuncu Rızai Kadın'ın haremin önemli şahsiyetlerinden biri olduğunu tahmin etmek zor değil.

Yazan--> Ayşe Nur KARA

Kaynak--> 1) Ntv Tarih

                  2) blog.milliyet.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder