Juliopolis antik kenti Ankara’nın Nallıhan İlçesi, Çayırhan Beldesi Gülşehri Mevkii’nde yer almaktadır. Kentin eski Skopas (Aladağ Çayı) üzerindeki Sarılar Köprüsü civarında olduğu ve Sarıyar baraj gölü suları altında kaldığı bilinmektedir. Kente ait bazı kalıntılar günümüzde baraj gölünün kuzey doğu kıyılarında görülebilmektedir. Kentin nekropolu ise baraj gölünün kuzey kıyısındaki kalker kayalık üzerinde yer almaktadır. Nekropolda yapılan kazılar sonucu ele geçirilen Juliopolis sikkeleri ile bu alanın Juliopolis kentinin nekropolu olduğu anlaşılmıştır.
Juliopolis antik çağlarda Bithynia Bölgesi ile Galatia Bölgesi sınırında yer almaktadır. Frig döneminden beri iskân görmüş bir köy iken, ismi Friglerin kurucu Kralı Gordios’ tan dolayı Gordioukome (Gordios’un köyü) olarak bilinmektedir. Kent Helenistik dönemde küçük bir kasaba olarak yaşamını devam ettirir. Antik kaynaklar Juliopolis’in Roma İmparatoru Augustus döneminde ( M.Ö. 27 – M.S. 14 ) kent statüsüne kavuşturulmuş olduğunu bildirmektedir. Şehir asıl önemini ise özellikle Erken Bizans çağında Konstantinopolis’ten Nikaia’ya ve oradanda Ankyra’ya uzanan ve hacıyolu olarak bilinen yol üzerinde yer almasına borçludur. Bithynia bölgesinin bu yeni kentinin ismi Kleon adında bir çete reisi tarafından Romalı Julius Ceasar’ a atfen Juliopolis olarak değiştirilmiştir.
Juliopolis adı edebi eserlerde de yaygın olarak görülmektedir. Plinius (M.S. 61–112) Bithynia’ nın yöneticisi olduğu sırada (M.S.103) yazdığı mektuplarda Juliopolis’ den ” içinden geçenlerin çok, trafiğin yoğun olduğu bir sınır kasabası “ olarak bahseder. M.S. 4. ve 9. yüzyıllar arasında Juliopolis’ in Hıristiyan papazlarının imzaları düzenli olarak Bizans sinot meclisi (ruhani meclis) kayıtlarında görülür.
Juliopolis 9. yüzyılda İmparator I. Basil’e ( M.S. 867–886) atfen Basilium-Basileion ismini alır ve 11. yüzyıla kadar bir şekilde varlığını sürdürür ve bu tarihten sonra edebi eserlerde ismine rastlanmamaktadır. Olasılıkla bu tarihten itibaren kent önemini yitirerek tarih sahnesinden kaybolmuştur.
Yazan--> Ayşe Nur KARA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder